English
Français
Diş lezyonları, dişleri çevreleyen yumuşak doku ve/veya diş yapısının içinden çene kemiğine bağlanan sinirlerde, sinirlerin bittiği noktada meydana gelir. Bu kısımlar, dişin gözle görülmesi zor boyutlarını oluşturur. Düzenli diş hekimi muayenesi bu yüzden önemlidir.
Al ve üst çenede, ön dişlerin sadece ön kısımlarını rahatlıkla görebiliriz. Alt çenedeki dişlerin arkalarını kontrol etmek bir nebze mümkün olsa da üst çenedeki dişlerin arka tarafını görmek zordur.
Oysa dişlerin 360 derece çapında diş eti ile birleştiği noktadan itibaren diş köküne kadar uzanan bölgede çene kemiği, yumuşak dokular, sinirler ve ancak görüntüleme cihazları vasıtasıyla görebildiğimiz diş köklerini kontrol etmek gerekir. Çünkü bu tür dokularda herhangi bir nedenle lezyon oluşması son derece olasıdır.
Üstelik diş lezyonları, ağrıya neden olmayabilir. Kronik diş lezyonları genellikle hasta tarafından fark edilmez ve maalesef diş kaybına kadar varan sonuçlar doğurabilir.
Lezyon, organik yapının biçimsel olarak bozulması, değişime uğraması olarak tarif edilir. Diş lezyonu, dişin sağlıklı bir şekilde hayatta kalmasını sağlayan dokularda meydana gelen yapısal bozulmaya verdiğimiz isimdir ve uzun vadede dişe zarar verir.
Diş etinde, diş kökünde ve çene kemiğinin herhangi bir noktasında oluşması mümkündür. Genellikle ağrı ve apseye neden oldukları için çene ağrısı şikayeti ile diş doktoruna başvuranların çoğunda diş lezyonu oluştuğu gözlemlenir. Bunlar, akut diş lezyonları dediğimiz türüdür ve birden şiddetli ağrı ile ortaya çıkarlar.
Bir de hafif ağrılarla başlayan ve sonrasında çok da rahatsız etmediği için fark edilmeyen kronik diş lezyonları söz konusudur. Hastalar uzun yıllar boyunca ağızlarında lezyonla yaşadıklarını, ancak bir diş hekimi ile yolları kesiştiğinde öğrenirler.
Yüksek ateş, şiddetli üst solunum yolları enfeksiyonları ve kanda yüksek iltihap gibi genel sağlık problemlerinin de diş lezyonlarına yol açabileceğini hatırlattıktan sonra ağız sağlığı ve diş kullanımı nedeniyle, diş lezyonu neden oluşur, detaylı olarak inceleyebiliriz:
İlerlemiş diş çürükleri, dişin canlılığını sağlayan sinirlerin bulunduğu pulpa dediğimiz dokuya ulaştığında diş köklerinde ve diş etinde lezyon oluşmasına neden olur.
Çürük nedeniyle sinirlerde lezyon oluştuğunda öncelikle antibiyotik ilaç tedavisi ile lezyon kurutulur ardından sinirler alınır ve kanal tedavisi uygulanır. Diş temizlenip doldurulur.
Kanalda sinir kalması, diş kökünün hava alması gibi nedenlerle kanal tedavisi sonra lezyon tekrar edebilir. Sinirler alındıktan sonra diş doldurulmadan önce bir hafta on gün kadar beklememizin nedeni, lezyon oluşmasının önüne geçmek içindir.
Düşme, çarpma, sert bir cisimle dişe zarar verme gibi travmatik durumlardan bir süre sonra diş renginde değişme ile başlayan diş lezyonu vakalarıdır. Diş kırılmaları sonrası da aynı durum gelişebilir.
çene kemiğine gömülü yirmilik dişler genellikle lezyon oluştururlar. Çoğu zaman rahatsız etmeyen lezyonlardır. Diş, çıkmaya çalışmadığı sürece fark edilmezler bile. Ağrılı, apseli atak dönemleri şeklinde bir alevlenip bir sakinleşen türleri, cerrahi operasyonla alınır.
Dişlerde ve diş etlerinde biriken gıda atıkları ve ağız içinde asit düzeyinin yüksek olması, lezyon oluşumuna ortam sağlar.
Diş sıkma diş köklerinde baskıya neden olur. Diş kökünün çene kemiğinde yarattığı bu küçük darbeler, sürekli olduğunda kolayca diş lezyonu oluşmasına yol açar.
Diş gıcırdatma hem diş köklerinin çene kemiğine baskı yapmasına neden olur hemde sağa sola hareket ettirilen dişlerin etrafındaki diş eti kolayca deforme olur. Diş lezyonuna neden olan durumlar arasında diş gıcırdatması en yaygın sebeplerin başında gelir diyebiliriz.
En sık karşılaştığımız versiyonu diş çürüğü sebebiyle sinirlerde oluşan iltihabın diş kökünde lezyon oluşturmasıdır ve genellikle ağrı, apse, yanakta şişlik gibi belirtilerle diş hekimine başvurulur.
Gömülü yirmilik dişler ya da başka nedenlerle oluşan diş lezyonları, dönem dönem hafif ağrıya neden olduğu gibi çoğu zaman hastayı rahatsız edecek belirtiler göstermediği için fark edilmez.
Diş lezyonları ancak doktor muayenesi ile anlaşıldığı için düzenli olarak diş hekimine görünmek, önemlidir. Aşağıdaki belirtilerden bir ya da daha fazlası, ağzınızda diş lezyonu olduğuna işaret edebilir:
Lezyonlar bedenin genel sağlık durumuna zarar veren bozulmalardır çünkü kan akışına karışırlar. Uzun süre tedavi edilmeyen diş lezyonlarının kalp damar sağlığına kadar etki eden ciddi sonuçları olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla ihmal edilmemesi gerekir.
Diş lezyonu tedavi edilmediğinde diş etinde çekilme ve diş eti hastalıklarına neden olur. Diş eti çekilmesi diş kayıplarına yol açan, tedavisi zor ağız sağlığı sorunlarının başında gelir.
Diş köklerinde meydana gelen diş lezyonları çene kemiğinde kist oluşturabilir, kemiğin yapısal olarak deforme olmasına neden olabilir…
Diş lezyonlarının tedavisi, lezyonun hangi nedenle ve nerede olduğuna olduğuna göre değişir.
Çürük nedeniyle oluşan diş lezyonlarında ilaç tedavisi sonrası kanal tedavisi ile çürük tedavi edilir ve lezyon ilaçla kurutulur. Diş çürüğünün ortadan kalmasıyla, lezyon kısa sürede iyileşir.
Çene kemiğinde, diş köklerinde veya diş etinde, diğer nedenlerle meydana gelen lezyonların tedavisinde cerrahi uygulamalar ilaç tedavisi ile birlikte kullanılır ve çeşitli yaklaşımlar söz konusudur.
Daha çok yumuşak doku lezyonlarının tedavisinde kullanılan manuel yaklaşımdır. Diş hekimi tarafından diş lezyonu temizlenmesinin ardından antibiyotik ilaç kullanımı ile tedavi bir hafta on gün içinde tamamlanır.
Anestezi iğnesi dışından ağrılı bir uygulama değildir ve yüzeysel ya da yüzeye yakın lezyonların tedavisinde en etkili yöntemdir.
Diş köklerinde, gömülü yirmilik dişlerin neden olduğu kapalı lezyonlarda veya çene kemiğinin herhangi bir noktasındaki derin yerleşimli diş lezyonlarının tedavisinde, cerrahi uygulama ile yumuşak doku ve/veya kemik açılırak lezyon temizlenir.
Cerrah diş hekimleri tarafından yapılan diş lezyonu ameliyatları lokal anestezi altında gerçekleştirilir. Hasta uygulama sırasında herhangi bir ağrı hissetmez. Kemiğe intikal etmiş lezyonlar biraz daha ağır operasyonlardır. Yumuşak doku ve yirmilik diş lezyonları, ameliyattan sonra kısa sürede iyileşir.
Diş lezyonu ameliyatı sonrası ağrı, şişlik, ağız içi kanama, beklediğimiz normal durumlardır. Lezyonun nerede yerleşik olduğuna ve iltihabın yoğunluğuna göre, operasyon sonrası ağrının şiddeti ve iyileşme süreci her vakada değişir.
Genellikle ilk günün ardından, ilaçların da etkisiyle hasta büyük oranda rahatlamış olur.
Tedavilerimiz hakkında daha detaylı bilgi almak ve randevu almak için iletişim formunu lütfen doldurun.